Ayrıca bakınız: SU, s. u., , , , , şu,

Türkçe

değiştir
Osmanlı Türkçesi صو‎ sözcüğünden devralındı, Eski Türkçe 𐰽𐰆𐰉(s¹ub¹), Ana Türkçe *sïb.

Söyleniş

değiştir

su (belirtme hâli suyu, çoğulu sular)

  1. defa, kez
    Meyveleri iki su yıka.
  2. (botanik) bâzı kokulu yaprak veya çiçeklerin imbikten çekilmesiyle elde edilen kokulu sıvı
    Çiçek suyu. Gül suyu.
  3. (demircilik, metalurji) demir araçları ateşte kızdırdıktan sonra suya daldırarak sağlanılan sertlik
    Bu bıçağın suyunu iyi vermemişler.
  4. (gastronomi) yemeğin sıvı bölümü
    Belki de iki bardak turşu suyu içecek. — S. F. Abasıyanık
  5. (hidroloji, içecekler, kimya, sıvılar) hidrojenle oksijenden oluşan, sıvı hâlinde bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız sıvı
    eş anlamlısı: âb
  6. (hidroloji) bu sıvıdan oluşan kitle
    Koltuğuna oturdu, Haliç'in bulanık sularına daldı. — F. R. Atay
  7. (içecekler) meyve, sebze v.s.'nin sıkılmasıyla elde edilen sıvı
    Domates suyu. Portakal suyu.

Çekimleme

değiştir

Alt kavramlar

değiştir

akarsu, deniz, göl, kaynak suyu, maden suyu, serbest su, şişelenmiş su, tazyikli su, tazyiksiz su, yağmur, yer altı suları

Deyimler

değiştir

çörten gibi su akmak, ekmek elden su gölden, eline su dökemez, elini sıcak sudan soğuk suya sokmamak, havanda su dövmek, içtikleri su ayrı gitmemek, pişmiş aşa soğuk su katmak, acı su, akarsu, akıntılı su, benekli sutavuğu, su akrebi, su altı, su askıları, su aygırı, su baldıranı, su bardağı, su basması, su basıncı, su baskını, su bidonu, su bilgisi, su bilimi, su birikintisi, su biti, su bitkisi, su böceği, su bölümü çizgisi, su bölümü çizgisi, su bombası, su böreği, su borusu, su boşalması, su boyası, su basması, su cambazı, su cenderesi, su çıkrığı, su cismi, su çulluğu, su damarı, su damlası, su değirmeni, su deposu, su dökmek, su dolabı, su düzeyi, su etmek, su hazinesi, su hattı, su hayvanı, su iletimi, su ısıtıcısı, su jeti, su kabağı, su kabarcığı, su kabı, su kaçırmak, su kamışı, su kapmak, su karanfili, su katmanı, su kayağı, su kaybı, su keleri, su kemeri, su kesesi, su kesimi, su keteni, su kireci, su kirliliği, su kızağı, su kuyusu, su küpü, su küre, su kütlesi, su mantarı, su katmanı, su kesilmek, su kesmek, su kılavuzu, su mercimeği, su mermeri, su muhallebisi, su nanesi, su oku, su oluğu, su ölçer, su örümceği, su perisi, su piresi, su rezenesi, su saati, su samuru, su sarımsağı, su sarnıcı, su sayacı, su serpilmek, su serpme, su sertliği, su seviyesi, su sevme, su sığırı, su sineği, su soğutmalı, su süzme, su şebekesi, su tabakası, su tankeri, su tası, su taşkını, su tatlısı, su tavuğu, su tedavisi, su terazisi, su teresi, su testisi, su topu, su tulumbası, su türbini, su ulaşımı, su ürünleri, su vermek, su yapmak, su yatağı, su yelvesi, su yılanı, su yokluğu, su yolu, su yoncası, su yosunu, su yuvarı, suda yürümek, suya düşmek, suya göstermek, suya salmak, suyu kesmek, suyun başı, su gibi akmak, su gibi aziz olmak, su gibi bilmek, su gibi ezberlemek, su gibi git, su gibi gel, su gibi gitmek, su gibi okumak, su gibi olmak, su gibi terlemek, su götürür yeri olmamak, su içinde, su içinde kalmak, su iktiza etmek, su katılmamış, su korkusu, su koyuvermek, su yüzü görmemiş, su yüzüne çıkmak, sudan bahane, sudan çıkmış balığa dönmek, sudan işler, sudan sebep, sular kararmak, sular seller gibi, suya düşmek, suya götürüp susuz getirmek, suya kokmak, suya sabuna dokunmamak, suyu başından kesmek, suyu çıkmak, suyu görmeden paçaları sıvamak, suyu görünce teyemmüm bozulur, suyu ısınmak, suyu kaynamak, suyu kesilmiş değirmene dönmek, suyu seli kalmamak, suyun akıntısına gitmek, suyuna gitmek, suyuna tirit, suyunca gitmek, suyunu almak, suyunu çekmek, suyunun suyu, suyunun suyunun suyu tatlı su gelinciği


Türetilmiş kavramlar

değiştir

subasar, suca, sucu, sucuk, suçiçeği, sugötürür, sugötürmez, suibriği, sulamak, sulu, suluk, susak, susama, susuz, suşeridi, suvarma, suyken, suyla, suyolu, suysa, yüzsuyu

Çeviriler

değiştir

Kaynakça

değiştir

Atasözleri

değiştir

Söyleniş

değiştir
Heceleme: su

su

  1. (hidroloji, içecekler, kimya, sıvılar) ab, su

Söyleniş

değiştir
Heceleme: su

su

  1. (yangın) ateş

Gagavuzca

değiştir

Söyleniş

değiştir
Heceleme: su
Eski Türkçe 𐰽𐰆𐰉(s¹ub¹).

su

  1. (hidroloji, içecekler, kimya, sıvılar) ab, su

Söyleniş

değiştir
Heceleme: su

su

  1. (hidroloji, içecekler, kimya, sıvılar) ab, su

Kaynakça

değiştir
  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki

Söyleniş

değiştir
Heceleme: su

su

  1. (hidroloji, içecekler, kimya, sıvılar) ab, su

Söyleniş

değiştir
Heceleme: su

su

  1. (anatomi) ağız